Türkiye için tehlike çanları çalıyor! Rakamlar endişe verici

Türkiye'de alarm veren doğurganlık hızı birçok Avrupa ülkesinin gerisinde kaldı. Yaşanan sert düşüş gelecek için birçok tehlikeyi içerisinde barındırırken son dönemde azalan doğum oranı için düzenleme yapılması bekleniyor.

GİRİŞ 25.06.2024 13:04 GÜNCELLEME 25.06.2024 13:47
Bu Habere 240 Yorum Yapılmış

    HABER7

Uzun yıllardır Türkiye'nin öne çıktığı genç nüfus ortalaması alarm vermeye başladı. Doğurganlık oranı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de düşüşe geçti. Son yılların rakamlarına bakıldığında Türkiye'deki doğurganlık oranının birçok Batı ülkesinden daha kötü durumda olduğu görüldü. Doğurganlık hızının kademeli şekilde düşmeye başlamasıyla gelecek için birçok tehlike öngörülürken keskin düşüşün engellenmesi için bazı çalışmaların yapılması gündeme geldi. 

DOĞURGANLIKTA SERT DÜŞÜŞ

Türkiye’nin nüfusu 2008 yılında 71 milyon 517 bin kişiyken, 2024 yılı itibariyle 85 milyon 372 bin 377 kişi oldu. Ülke nüfusu 16 yılda 13 milyon 855 bin 377 kişi artarken doğum oranlarında ise çok keskin bir düşüş görüldü. TÜİK verilerine göre, 2001 yılında 2,38 olan doğurganlık oranı 2023 yılı itibariyle 1,51'e kadar düştü. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10'un altında kaldığını gösterdi.

DOĞURGANLIK HIZININ ZİRVELERİ VE DİPLERİ

Türkiye'nin doğurganlık hızının en yüksek ve en düşük olduğu iller ise yine TÜİK verilerinde ortaya çıktı. Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 2023 yılında 3,27 çocuk ile Şanlıurfa oldu. Bu ili 2,72 çocuk ile Şırnak, 2,40 çocuk ile Mardin izledi.
Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu il ise 1,13 çocuk ile Bartın oldu. Bu ili 1,14 çocuk ile Zonguldak ve Karabük, 1,16 çocuk ile Kütahya izledi.

AVRUPA'DAN DAHA KÖTÜ DURUMDAYIZ

Doğurganlık hızında Türkiye'nin Avrupa ülkeleri ile karşılaştırılması durumunda ise durumun vahameti daha net ortaya çıkıyor. Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin toplam doğurganlık hızı incelendiğinde Türkiye'nin birçok AB ülkesinin arkasında kaldığı ve birçok Batı ülkesinin de gerisinde kalma durumunun oluştuğu net bir şekilde görülüyor. 
Avrupa'da 2022 yılında en yüksek toplam doğurganlık hızına sahip olan ülke 1,79 çocuk ile Fransa olurken, en düşük toplam doğurganlık hızına sahip olan ülke ise 1,08 çocuk ile Malta olduğu belirtiliyor. Türkiye'nin Fransa, Romanya, Bulgaristan, Çekya'nın ardından beşinci sırada yer aldığı gözler önüne seriliyor. 



Türkiye'nin 1,63 doğurganlık hızıyla 5. sırada yer aldığı listede diğer ülkelerin sıralamaları ise şu şekilde gerçekleşiyor;

  • 6. Slovakya: 1.57
  • 7.Macaristan: 1.56
  • 8.Danimarka: 1.55
  • 9.Slovenya: 1.55
  • 10. İrlanda: 1.54
  • 11. İsveç: 1.53
  • 12. Belçika: 1.53
  • 13.Hırvatistan: 1.53
  • 14. Hollanda: 1.49
  • 15. Letonya: 1.47
  • 16. Almanya: 1.46


YENİ UYGULAMALAR GÜNDEMDE

Azalan doğurganlık hızının Türkiye için birçok tehlikeyi içinde barındırmasının ardından doğum hızının yükseltilmesi için bazı uygulamaların gündeme alınabileceği belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Aza­lan doğum oranları ülkemiz­de de alarm veriyor. Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir, bir felakettir" sözlerinin ardından ilgili bakanlıkların konuyla ilgili bazı adımları atması öngörülüyor.

Doğurganlık hızının artırılması için uygulamaya alınabilecek konular arasında kadınların iş hayatındaki izin süresinin uzatılması ve çocuk başına devlet desteği verilmesi gibi konular gündeme geldi. Yapılabilecek teşvikler içerisinde doğum yapan kadınların doğum izninin 1 yıla çıkarılması atılabilecek adımlar arasında.

Diğer yandan ise dünya genelindeki örnekler de göz önünde bulundurularak devletin ikinci ve üçüncü çocuk için ailelere kademeli olarak destek vermesi konuşulan konular arasında yer alıyor. Kreş veya kira desteği ya da kadının özlük hakkı ile beraber maaşında yapılabilecek bazı düzenlemeler de gündeme gelebilecek konular olarak öne çıkıyor. 

ANKETTE DİKKAT ÇEKEN SONUÇLAR

Doğurganlık oranlarındaki düşüş anket şirketlerinin araştırmalarına da konu oldu. Areda Survey Türkiye genelinde 2 bin 503 kişiyle gerçekleştirdiği araştırmasında kamuoyuna doğurganlık oranlarıyla ilgili sorular yöneltti. Areda Survey'in araştırmasında vatandaşların konuyla ilgili hükümetten destek beklediği gözler önüne serildi.

Areda'nın "Türkiye'de düşen doğurganlık oranıyla başa çıkmak için hükümet bu konuda politikalar geliştirmeli midir?" sorusuna yüzde 79,8 oranıyla 'evet' cevabı verildi. 



Ankette sorulan "Çalışan kadınların doğum sonrası annelik izninin 1 yıla uzatılması nüfus artışını olumlu yönde etkiler mi?" sorusuna ise yüzde 52,6 oranında 'evet' cevabı verildi. 

 

KAYNAK: HABER7
Yalçın Taşbaşı Haber7.com - Özel Haber Editörü
Haber 7 - Yalçın Taşbaşı

Editör Hakkında

Yalçın Taşbaşı 1991 yılında İstanbul'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul'da, üniversite eğitimini ise Kayseri'de Erciyes Üniversitesi'nde tamamladı. 2014 yılında gazetecilik bölümünden mezun olmasının hemen ardından vatani görevini tamamlayarak iş hayatına giriş yaptı. 2015 yılında yeniakit.com.tr'de internet editörlüğü görevine başladı. Burada 7 yıl süren görevinin ardından 2022 yılında Haber7.com'da özel haber editörü olarak göreve başladı ve çalışmalarına devam ediyor.
YORUMLAR 240
  • ARTVİNLİ 5 saat önce Şikayet Et
    tavsiyem var, üç çocuk doğuran aileye ÖTV indirimli togg satışı imkanı verinde görün nüfus patlamasını.
    Cevapla
  • ***** 5 saat önce Şikayet Et
    Neresinden tutsan elinde kalan bir sistem!
    Cevapla
  • İsci 6 saat önce Şikayet Et
    Eşi çalışmayan erkeğe destek verilmeli,çalışan kadınlar az çocuk yapiyor
    Cevapla
  • Eyya 6 saat önce Şikayet Et
    çalışan kadınlar için bakıcı yardımı yapılması yerine ev kadınlarına bir miktar da olsa yardım yapılsa sorun büyük miktarda çözülür kadın istihdamı dedinizde durdunuz kadın çalışırsa kim doğum yapacak
    Cevapla
  • Adnan COŞKUN 7 saat önce Şikayet Et
    Çoğu kimse beni eleştirecek ama bunun nedenleri arasında yaşam standartlarının yükselmiş olması da yatmakta. Çünkü zenginleşen, gelişen, güçlenen, endüstrileşen ülkelerde doğum oranları istisnasız düşmekte. Siz ne kadar geçim konusunda dert yanarsanız yanın, Türkiye 20 yıl önceki Türkiye değil. İmkanlar çok daha iyi hale geldi. Insanların yaşam standartları yükseldi. Bu göz ardı edilemez
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Azerbaycan İtalya'dan askeri nakliye uçağı aldı
100 milyar dolarlık fondan İsrail kararı! Kayıtsız kalmadı, hepsini sattı